Sürmene bıçağı ve pidesi

Son  yıllarda  Türkiye ‘de  ve   dünyada  giderek  artan sahtecilik  ve taklitcilik  sorununa  karşı  “Sürbısa” Sürmene Bıçakcılık ve Tıbbi Aletler San. Tic. A.Ş. Türk  patent  kurumu  aracılığı  ile  isim  ve  logo  hakkını   üzerine  alarak  sahteciliğe  ve  taklitciliğe   karşı  önlemini  almıştır.

Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar ürünlerinin üzerinde “Sürmene” ibaresini kullanan Sürbısa son yıllarda sahteciliğin ve  taklitçiliğin  artması  ile  ürünlerinin  üzerinde  kendi  tescilli  markasını kullanmaya  başladı.  Ürün üzerindeki bu yazı değişikliği ilk zamanlarda müşterilerin ters tepki yaratmasına rağmen daha sonra müşterilerin memnuniyeti ile son buldu.

Müşterilerimizin gerçek Sürbısa bıçağı alırken dikkat  etmesi  gereken  hususlar  öncelikle üzerinde  logo ve Sürbısa ibaresinin olmasına daha sonra Türk Standartları Enstitüsü ‘nün ibaresi olan  TSE  ibaresinin olmasına  dikkat etmeleri  yeterli   olacaktır.

  

Gerçek Sürmene bıçaklarını her   nereden  alırsanız  alın, mutlaka üzerinde  Sürbısa  logo  ve  ibaresi  olmasına dikkat   edin.

Hamuru elle açılan, yöresel peynir ve et ürünlerinin kullanıldığı Sürmene pidesi, taş fırınlarda pişirilip, Trabzon’a has tereyağı konularak servis ediliyor. Hamurun açılış ve pişiriliş şekli ile kullanılan malzemeler Sürmene pidesini lezzet olarak diğerlerinden farklı yapıyor. Yolu buralara düşen tüm misafirlerimizin Güzel Sürmene’mizde pide yemeden geri dönmemelerini tavsiye ediyoruz.

Eşsiz lezzetiyle pidemizi yemeye, sürmene bıçağımızı denemeye Trabzon/Sürmene'ye bekleriz...

Trabzon/Sürmene

Sabah pencerenize açtığınız da ucu olmayan maviliği, yeşilin binlerce tonunu, huzur dolu tertemiz hava koklamak istiyorsanız Trabzon/Sürmene YeniAy mahallesi sizin için ilk olması gerekir. Sanırım Allah'a şükür etmeliyim böyle bir Dünya cennetliğin de bana kader yazdığı için. Buraların çayı, balığı, yağmuru herşeyi bambaşka. Huzur kelimesinin canlılık bulmuş halidir Trabzon. Şu an limanda marinamızda çay içerek bunları size aktarıyorum arkadaşlar. 

Size biraz buranın tarih içeriğinden bahsetmek isterim...

Sürmene, Trabzon'un bir ilçesi. Anadolu'nun ilk ticaret odası; denizcilik, deniz ticareti ve tersanecilik ve kesercilikten kaynaklanan zengin bir ticari alt yapıdan dolayı Sürmene ilçesinde 1903'de kurulmuştur.   

 1950 'li yıllarla başlayan araba yollarının yapımı sürecinde Sürmene iç bölgelerin denize ve ana yollara ulaşım üssü olamamıştır. Bu uzun solukta Sürmene'de ticaret hayatının gerilemesini beraberinde getirmiş ve eskiden Sürmene bölgenin bir ticaret merkezi iken bu özelliğini başta Araklı ilçesi olmak üzere bölgedeki başka yerleşim birimlerine kaptırmıştır.

  Bugün itibariyle Sürmene'de ticaretin esas unsurunu hala bağlı köylerden gelen köylülerin yarattıkları iktisadi hareketlilik oluşturmaktadır. Ancak Sürmene ilçesine bağlı köylerde de tüm Türkiye'de yaşanan köyden kente göç olgusu sonucu nüfus azalması sonucu bugün Sürmene de ticaret hacmi önceki yılların son derece altına düşmüştür. İstanbul, Samsun, Ankara, Aydın, İzmir, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gebze, Düzce, Adapazarı gibi yerlere göç çok vermiştir. Ayrıca ilçede asırlardır alışıla gelmiş şekilde BIÇAK üretimi yapılmakta ve yurt içinde ve yurt dışında satılmaktadır.    

Kendi ellerimizden sofranıza, buram buram

Bölgede çay tarımına 1930’lu yıllarda başlandı. Dikildikten beş yıl sonra ve yılda 3 kez ürün verebilen çay bitkisi asırlık bir bitkidir. Özellikle Trabzon’un doğusundaki ilçelerde çay tarımı yapılmaktadır.

Sevgili okurlarım bugün sabahın erken saatlerinde Ramazan ayının sonlarına doğru çaylıktayız. Doğanın yeşil ile buluştuğu Karadeniz topraklarında çay kıracağız Bu güzel güneşli havada oruçlu oruçlu biraz zor olacak ama yapabileceğimiz fazla bir şey yok.

Sofranıza eşsiz tariflerle gelen şu anda bizim ellerimizden geçip, sizlere daha lezzetli çaylar sunmak için çaba gösteriyoruz. Ekimi, biçimi zor olsa da bu lezzete değer niteliktedir. Karadeniz deyince olmazsa olmazlar arasında çay yer alır. Diğer bir yayında görüşmek üzere..

Cennet Harikası Trabzon/Uzungöl

Uzungöl, Trabzon ilinin Çaykara ilçesine bağlı turistik mahalle. Sık ormanları ve doğal güzelliği ile iç ve dış turistleri cezbetmektedir. Adını kıyısında bulunduğu gölden alır. Bu göl yamaçlardan düşen kayaların, Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuştur.

 Hayattan biraz olsun sıkıldıysanız, bunalıyorsanız eğer içiniz ferahlasın diye mutlaka Uzungöl'ü ziyaret edip, gezebilirsiniz. Eşsiz manzarasıyla, yeşiliyle, gölüyle, benzersiz doğasıyla, Trabzon'un harika yerlerinden birisidir. Uzungöl'ü gezipte asla lezzetli alabalığını yemeden ayrılığı gerçekleştirmeyin. Yöresel olarak Trabzon kuymağını ve eşsiz çayını sabah kahvaltısında Uzungöl'de buluşturmaya özen göstermeniz size büyük mutluluk ve haz duyuracaktır. Kalacak yer konusunda çevre yerlerde ve göl kıyısında butik oteller ve apartlar olabildiğince çoktur bundan dolayı kalacak yer sıkıntınız olmayacaktır. 

Bir mavinin hikayesi.

Trabzon'un Of ilçesinin açık denizlerinde mezgit avındayız. Güzel bir doğa gezisi, buram buram huzur kokan, masmavi derinliklere dalan huzurun tonu, mutluluğun fotoğrafıdır. Deniz kıyısında yaşıyorsanız eğer şanslı bireysinizdir. 


Hem güneşin yeni doğduğu hem de ağların balıklarla dolduğu bir günü geride bırakmış bulunmaktayız. Eve dönüşteki bereketin vermiş olduğu mutluluk, rızkımızın karşılanmış olmasındaki şükür ne paha biçilir ne de tadına doyum olur. Klasik bir Trabzon işte, her yere cennetten alınmış bir köşe sanki.

Sabah 5 sularında kalkıp heyecanla birlikte endişe, mutluluk, huzur gibi terimlerin yoğun olduğu bir güne gözlerimiz açıp rızık peşine düşmek yorucu olmasına rağmen cefa çekmeye değer niteliktedir. Eğer olur da bir gün yolunuz Trabzon/Of istikametine düşerse, yeniay limanına uğrayıp marinamızda bir demlil çayımızı içip huzuru koklayabilirsiniz. Doğa her haliyle şaheser ama hele bir de Trabzon var ise işin içinde sanat eseri desek yeridir. Kendinize iyi bakın bir diğer yayında görüşmek üzere...